23 Kasım 2015 Pazartesi

İstanbul Kahve Festivali - 2015

Biliyorum uzunca bir süredir yeni postlar için verdiğim sözleri tutamamıştım. Bunun sebebi o sıralar yoğun bir okul temposunun içinde olmam ve ardarda gelen etkinliklerdi. 
 
İstanbul Kahve Festivali de bunlardan biriydi. Bu yıl 22-25 Ekim tarihleri arasında Haydarpaşa Garı'nda gerçekleşen festival yine epey ilgi gördü.
 
 Benim için kahvenin ne denli büyük bir tutku olduğunu bir çoğunuz biliyordur. Son yıllarda gerçekten bir gün bile içmesem -ki bu pek mümkün olmuyor- eksikliğini hissettiğim, günün en keyifli kısmı benim için. Her ne kadar çok sevsem de kahve konusunda yeniliklere pek açık değilim. Sert kahvelerle aram yoktur. Bu yüzdendir ki türk kahvesinin haricinde beni ya latte ya da cappuccino içerken görürsünüz. Yani süt ağırlıklı kahveler her zaman favorimdir. Kahve festivaline gidince de bu geleneğimi bozmadım. Denediğim ürünler de hep bu yönde oldu. Çeşitli markaların türk kahvelerini de denedim fakat yine de alışkanlıktan mıdır bilmem Kurukahveci Mehmet Efendi'den daha iyisine rastlamadım.


 
Pernigotti'nin bu çikolataları da festivalden sonra aklımda kalanlardan. Sütlü olanına bayılıyorum. Bittikçe de stokluyorum.


Babylon sahnesindeki canlı performanslar tadımlara mola vermek için güzel düşünülmüş bir alternatifti.


Sahi İstanbul'un lokumları ise benim için festivalin en büyük kazancı oldu. Anlata anlata bitiremediğim bu taze kaymaklı, meyveli lokumları mutlaka denemelisiniz. Kendi yerleri Karaköy'de. Lokum sevmiyorsanız bile bayılacaksınız, garantisini veriyorum.


 
Adını çeşitli etkinliklerden duyduğumuz T-EASY'nin sütlü çayı da oldukça iyiydi. İlk deneyimime göre bende olumlu bir izlenim bıraktığını söyleyebilirim.


Evvie standına ait bu çikolatalar arasında çilekli beyaz çikolata inanılmaz lezzetliydi. Hemen bir paket kaptım.



Plus Kitchen ve Sırçacı da leziz atıştırmalıklarıyla festival katılımcıları arasındaydı.


 
Juico'nun bu etkinliğe özel kahveli karışımı bende oldukça merak uyandırsa da kafeine biraz mola vermek adına ben sarı olanı tercih ettim. Yanılmıyorsam içeriğinde limon,bal,kırmızı biber ve zerdeçal bulunuyordu.



Mom's Natural Foods'un granolaları çok lezzetliydi. Favorim ise zeytinli olanlardı.



  
Kahve duraklarımın vazgeçilmezlerinden MOC ve Petra da tabii ki ordaydı fakat sıklıkla içtiğim kahveleri festivalde tercih etmedim.



All in Cup da lattesini denemek istediklerim arasındaydı. İçimi hafifti ya da ben tek shot espresso tercih ettiğim için öyle buldum.



Festivalde kahve ve yiyeceklerin dışında t-shirtlerden seramiklere, takılardan kahve sunum ürünlerine kadar geniş yelpazeye sahip bir tasarım bölümü vardı. Birbirinden güzel bu standların arasında en sevdiklerimden Mae Zae, Lunapark ve Der-Liebling gibi isimleri görmek beni çok mutlu etti.



 
Festival oldukça kalabalıktı ve onlarca katılımcı marka vardı. Elbette hepsini fotoğraflayamadım ama birbirinden nefis atıştırmalık ve kahvelerden tatma fırsatı buldum. Tabii ayaküstü arkadaşlarımla görüşme fırsatı da. Bunların yanı sıra takip etmesi zor olsa da workshoplar ve film gösterimleri gibi bilgi edinebileceğimiz çeşitli alanlar da mevcuttu. 
 
Bende en çok iz bırakanlar, kısa notlar ile bu şekildeydi. Umarım favorilerimi sizler de deneyimlersiniz. Bu yıl yer bulamadıysanız gelecek sene biletlerinizi önceden temin etmenizi tavsiye ediyorum. Bir sonraki festivalde görüşmek üzere!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder